Ülseratif kolit mide ve kalın bağırsak kanalında meydana gelen hastalıklara verilen addır. Bağırsakta meydana gelen bu iltihap sonucunda bağırsakta çeşitli yaraların ortaya çıkması gibi problemlerle karşılaşılabilir.
Ülseratif kolit kalın bağırsağın iç yüzeyinde iltihap oluşması durumuna verilen addır. Bağırsağın yüzeyinde bulunan mukoza içerisinde iltihabın oluşması veya yaraların meydana çıkması bu hastalığa neden olabilir. Bu hastalığa sahip olan kişilerin bağırsağının büyük bölümünde iltihaplar bulunur ve bu hastalık sonucunda kişilerde kabızlık veya ishal problemi ile karşılaşılabilir.
Ülseratif kolitin tedavi edilmemesi durumunda yıllarca sürebilecek bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Doktor gözetiminde yürütülen tedaviler sayesinde bağırsaktaki hastalığın tedavi edilebilmesi ve iltihapların ortadan kaldırılabilmesi amaçlanır. Tedavi sürecindeki ilaçların doktoru kontrolünde ve doktorun belirlemiş olduğu ölçülerde kullanılması gerekmektedir.
Ülseratif Kolitin Nedenleri Nedir?
Ülseratif kolit pek çok neden sonucunda ortaya çıkabilir ve tam olarak neden meydana geldiği bilinmemektedir. Ülseratif kolite neden olabilecek durumlar şu şekilde sıralanabilir:
- Ülseratif kolitin nedeni tam olarak bilinmese de aşırı bağırsak hareketleri veya bağışıklık sisteminin çok fazla aktif olması bu hastalığa neden olabilir
- Genetik faktörler de bu hastalığın ortaya çıkmasının en önemli nedenleri arasında gösterilebilir
- Vücutta bulunan toksinler veya virüsler de bu hastalığın ortaya çıkmasında rol oynar
Ülseratif Kolitin Belirtileri Nelerdir?
Ülseratif kolit belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Genellikle bağırsaklarda hafif şiddetli ağrıların görülmeye başlaması hastalığın ilk evrelerinde karşılaşılan belirtiler arasındadır. Ülseratif kolitin temel belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- Şiddetli karın ağrısı
- Sürekli olarak yorgun ve bitkin hissetme durumu
- Uykusuzluk problemi
- Ateşin yükselmesi ve hızlı kalp atışı
- Ani kilo kayıpları
- Anemi
- İshal
- Kramplar
Yukarıda ele alınan belirtiler hastalığın şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ele alınan belirtilere sahip olan kişilerin en yakın sağlık kuruluşuna giderek muayene olması gerekmektedir. Bu hastalığın tedavi edilmediğinde risk oluşturabileceği unutulmamalıdır. Hastalığın tedavi edilmemesi sonucunda kanser hücrelerinin oluşmaya başlaması durumu ile sıklıkla karşılaşılmaktadır. Bu nedenle yukarıda ele alınan belirtilerin birine veya birkaçına sahip olan kişilerin çok geç olmadan alanında uzman olan doktorlara muayene olmaları önerilir. Ayrıca hastalığın tedavi edilmemesi sonucunda ortaya anemi ve böbreklerde taş oluşturma gibi hastalıkların görülebileceği de unutulmamalıdır.
Ülseratif Kolitin Tanısı ve Tedavisi
Ülseratif kolit tedavisi için öncelikle hastaların doktor muayenesinden geçmesi ve gerekli tetkikleri yaptırması gerekir. Sürekli olarak karın ağrısı ve ishal problemi yaşayan kişiler ülseratif kolitten şüphelenebilirler. Doktorlar tarafından yapılan kan testleri sayesinde ülseratif kolitin olup olmadığı tespit edilebilir. Kan testleri sonucunda hastalığın tespit edilememesi durumunda kolonoskopi yapılması da önerilebilir. Kolonoskopi sayesinde kişilerin kalın bağırsaklarında ve ince bağırsaklarında kolonoskopi adı verilen bir cihazla gerekli görüntülenmeler yapılır. Ayrıca hastalığın teşhisinde bağırsak kanalından parça alınarak gerekli tetkiklerin yapılması da sağlanabilir.
Ülseratif kolitin nedeni tam olarak bilinmese de doktorlar tarafından bu hastalığın tedavisi için çeşitli tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Hastalığın tedavisinde erken teşhis oldukça önemlidir ve doktorlar tarafından gerçekleştirilen tedavi yöntemleri sayesinde hastalıktan kurtulabilmek mümkündür. Ülseratif kolitin tedavisi hastalığın ne kadar ilerlemiş olduğuna ve bağırsakta etkilemiş olduğu alana bağlı olarak doktor tarafından plan dahilinde yürütülür. Hastalığın tedavisinde genellikle doktorlar tarafından önerilen hapların kullanılması gerekmektedir. Hapların yeterli olmadığı durumlarda damar yolundan çeşitli ilaçların verilmesi veya bağışıklık sisteminin aşırı şekilde çalışmasını engelleyen ilaçların kullanılması da gerekebilir.
Ayakta tedavi yöntemlerinin işe yaramaması durumunda doktorlar tarafından cerrahi müdahale kararı verilebilir. Damardan verilen ilaçların 3 aydan fazla kullanılamaması nedeniyle bu dönemde kişilerin hastalığında bir gerileme olmaması durumunda cerrahi müdahaleler ön plana çıkmaktadır. Gerçekleştirilen cerrahi müdahaleler sayesinde hastalığının tedavi edilebilmesi ve hastalığın tekrardan ortaya çıkmaması için kalın bağırsağın bir bölümü alınabilir.