Kadınlarda aylık döngüler halinde görülen vajinal kanamalara adet adı verilerek belirli periyotlar halinde üreme sisteminin kendini yenilemesini göstermektedir. Genellikle 12-13 yaşlarında ergenlikle başlayarak menopoz dönemleri olan 40’lı yaşlara kadar görülebilen bir döngüdür.
Tıp dilinde hamileliğe hazırlanan rahim dokusunun herhangi bir hamilelik oluşmaması sonrasında vajinal yolla dışarı atılması şeklinde tanımlanabilir. Düzenli periyotlarla adet kanaması görülmesi 21-35 gün arası olup 4-8 gün boyunca devam etmesi demektir. Bu sürelerin uzaması ya da kısalması kadınlarda adet düzensizliği olarak adlandırılır ve farklı sorunları beraberinde getireceğinden mutlaka tedavi edilmesi önem taşıyan bir durum haline gelir.
Adet Düzensizliği Nedenleri
Kadınlarda Adet düzensizlikleri kadınların birçok farklı etkenine dayalı olarak gelişebilen bir durumdur. Kişilerin adet düzensizlikleri yaşamalarını düşündükleri ve periyotlarının aksamaları durumunda nedenlerin belirlenebilmeleri için mutlaka bir uzman hekime görülmelerinde fayda bulunur.
Kadınlarda Adet düzensizliği hormonlardan kaynaklanabileceği gibi diğer etki eden nedenler;
- Rahim dokularının kalınlaşması
- Enfeksiyonel durumlar
- Miyom ve kistlerin oluşumu
- Kullanılan hormon ilaçları
- Menopoz
- Diyabet
- Depresyon
- Rahim ve yumurtalık kanserleri
- Sigara kullanımı
- Dış gebelik
Gibi etkenler sıralanabilir. Herhangi bir gecikme ya da düzensizlik oluşması halinde bir uzman hekimden tıbbi destek alınması önem taşır.
Adet Düzensizliği Çeşitleri
Kadınlarda Adet düzensizliği kanamaların miktarına göre farklı isimlerle anılmasıyla farklı tedavi şekilleri belirlenir. Kanamaların miktarına göre iki ayrı grupta nitelendirilen kanamalar;
- Menoraji; düzenli aralıklarla görülen ama uzun süren adet kanamalarıdır.
- Menometroraji ise; düzensiz oluşan, fazla miktarda olup uzun süren kanamalar olarak isimlendirilir. Yumurtalık kistleri ve tümörler en sık nedenleri arasında yer alır.
Adet Düzensizliği Tanısı Nasıl Konur?
Adet düzensizliği için tanı konabilmesi adına hastanın hikâyesi büyük önem taşır. Hastanın ne sıklıkla adet gördüğü, miktarı, yoğunluğu, kaç gün sürdüğü sorgulanmalıdır. Hekim tüm bu sorguların öğrenilmesinin ardından tanının net bir şekilde konabilmesi için hastadan klinik testler ister. Hastalardan istenen klinik testler; kan, hormon, hamilelik, smear testleri yanı sıra görüntüleme tetkiklerinden de faydalanılabilir.
Testlerin yanında fiziki muayeneler yapılarak rahim yapısı incelenir ve adet düzensizliğine neden olan etkenler belirlenerek tedavi süreci başlatılır.
Adet Düzensizliği Tedavisi Nasıl Olur?
Kadınlarda Adet düzensizliği tedavileri hastaların durumuna göre değişiklik gösterirken öncelikle nedenlerin belirlenmesi önem taşır. Hastalarda düzensizliğin nedenlerine bağlı olarak bir tedavi süreci şekillenmelidir.
Genel olarak adet düzensizliği tedavilerinde nedenler belirlenmesinin ardından en sık kullanılan tedavi yöntemi doğum kontrol haplarıdır. Herhangi bir iyileşme ya da periyoda girilmesi söz konusu olmazsa etkenlere göre cerrahi müdahale gerekli görülebilir.
Kişinin kendisinin de nedenlerin ne olduğuna bağlı olarak evde geliştirebileceği bazı tedavi yöntemleri bulunur. Vücudun rahatlatılması için yoga yapılması faydalı olurken; vitaminler, elma sirkesi, ananas suyu, zencefil ve tarçın kullanılması tedaviye destek olacaktır. Kişinin kilolu ise verme sürecine girmesi de adetlerin düzenlenmesinde etkili yöntemlerden bir tanesidir.