Sarıyer Nöbetçi Dişçi | Cumartesi Pazar Tatilde 24 Saat Açık
Acil Diş Kliniği Telefonu: 0533 582 82 79
Her zaman için ağız, sindirim sisteminin başlangıcı olarak kabul edilir. Tüm besinlerde ağız yoluyla tüketilir. Tüketilen besinlerin sindirilebilmesi için parçalanması ve hazırlanması dişler tarafından yapılır. Tüm bu sebeplerden dolayı ağız ve dişlerin bakımı son derece önemlidir. Sarıyer nöbetçi dişçi bu yüzden bu alanların temizliğiyle bakımına önem verilmeli, aynı zamanda düzenli olarak yapılmalıdır. Ağız sağlığı için temizliğinin yanı sıra bazı dış etkenlerin oluşturabileceği olumsuz durumlarında önüne geçebilmek mümkündür. Çok fazla sıcak olan besinlerin tüketilmemesine dikkat edilmelidir. Çünkü aşırı sıcak ağız içindeki dokuların yanmasına sebep olabilir.
Ayrıca yenen yiyeceklerden sonra ağız içi suyla çalkalanarak besin artıklarının temizlenmesi sağlanıp bakteri oluşumu önlenebilir. Eğer ki ağız içinde yara oluşumu gerçekleştiyse Sarıyer nöbetçi dişçi kontrolüne başvurularak iyileştirilmesi için gerekli önlemler alınabilir ya da yöntemler uygulanabilir. Bir başka ağız bakımı ise dişlerin fırçalanmasıdır. Tüketilen tüm besin artıkları dişlerin aralarında kalabilir ve bunların fırçalama yöntemiyle temizlenmesi gereklidir. Böylelikle diş çürümelerine karşı önlem alınmış olunur. Ağız kokusundan şikâyetçi olan birçok kişi, bu kokuya çürüklerinde neden olduğunu unutmamalıdır. Ayrıca ağızın sağlıklı olması konuşma, gülme, çiğneme gibi yetilerin rahatlıkla kullanılmasını sağlar.
Diş çürükleri hakkında yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre çocukların birçoğunda dişlerin çürük olduğu görülmüştür. Bu tür durumların oluşmasını ağızdaki bakteriler sağlar. Bakterilerin yanı sıra Sarıyer dişçi vatandaşların arasındaki besin artıkları ve diş yüzeyindeki duyarlı bir yüzey oluşması da çürükler için etken faktörlerdir. Dişlerin çürümesindeki bir diğer unsurda yoğun karbonhidratlı yani şekerli olan besinlerdir. Birden fazla nedenden dolayı ortaya çıkabilen diş çürükleri için bir başka sebepte suda bulunan flüor eksikliği olmaktadır. Bu madde diş minesi direncini arttırır ve böylelikle çürüklerin oluşmasını engeller. Fülor oranının fazla olması ise dişlerde sararmalara yol açabilir. Besin artıklarının parçalanmasını sağlayan bakteriler tarafından salgılanan salgılardan dolayı “diş plağı” oluşur. Bu tür etkenlerden dolayı ortaya çıkan asitlerden dolayı da diş minesi ve kemiği zarar görerek oyuklar oluşur. Oluşan bu oyuklara ise “kavite” denilir.
Zaman geçtikçe bu oyukların büyümesi ve derinleşmesi söz konusudur. Böylelikle sert olan mine tabakası delinerek yumuşak dokuya ulaşılır. Bu olumsuz etki daha da devam ettiğinde ve dişin özüne ulaştığında çürük meydana gelir. Sonuç olarak diş ağrıları yaşanmaya başlar. Dişlerde ağrı olmaması sağlıklı olduğu anlamına gelmeyebilir. Bu sebeple düzenli olarak Sarıyer dişçi muayenehanesine gidilerek mutlaka düzenli kontroller gerçekleştirilmelidir. Diş özüne ulaşan bakteriler bu bölgede iltihaplanma oluşmasına sebep olur. Böyle bir durumun olması da herkesin canını oldukça acıtabilen “apse” oluşumu demektir. Eğer ki bu noktaya gelinceye kadar diş doktoru kontrolüne gidilmediyse artık çok geç kalınmış demek olabilir. Bu yüzden süt dişi ya da yerine gelen diğer dişler olarak ayırt edilmeksizin Sarıyer nöbetçi dişçi polikliniklerine gidilerek gerekli önlemler alınmalıdır.
Dişlerin çürümesindeki nedenleri maddeler halinde özetlemek gerekirse :
- Özellikle gelişim dönemlerinde kalsiyum, fosfor ve flüor minerallerinin yeterli derecede alınmaması,
- Karbonhidratlı yani şekerli besinlerin aşırı derecede tüketilmesi,
- Ağız bakımı ihmal edilerek dişlerin fırçalanmaması,
- Bebeklik döneminde geçirilen ateşli hastalıklar,
- Hatalı ilaç kullanımı olarak özetlenebilir.
Aynı zamanda uyku esnasında ağızın sürekli açık durumda olması da dişlerde olumsuz etki Sarıyer dişçi kliniklerinde oluşturamaz. Eğer ki dişteki çürümeler erken safhada fark edilir ve bir dişçi kontrolüne başvurulursa ekonomik bir bütçeyle diş kurtarılması söz konusu olabilir. Böylece ağız içerisindeki diş kaybı yaşanmaz. Ancak geç kalınırsa maalesef daha farklı sonuçlarda oluşabilir. Tüm bu durumların yaşanmaması için evdeki ağız bakımlarının ihmal edilmemesi, gerekli olan durumlarda ise mutlaka bir diş doktoru kontrolüne gidilmesi gereklidir.